Babam yolda önünde giden taşıtlara dayanamaz. Hele ağır ağır giden kamyonlara uyuz olur. İlk fırsatta sollar. Bu annemle aralarında hiç bitmeyen bir tartışma konusudur. Onlar tartışırken ben bir kamyon arkası yazısını okuyup onları neşelendirmeye çalışırım. Konuyu dağıtmaya çalışırım, bilirim ki bu tartışma ben dokunmasam dünyanın öbür ucuna kadar sürer gider.
Son İzmir yolculuğumuzda da bu sahne tekrarlandı. Kazdağları aşılırken Nusratlı diye bir bölge var. Yokuş ve yol virajlı olduğu için önünüze bir kamyon denk geldiyse yapılacak işler sınırlı: Dikkat dağılmasın, yol tehlikeli diye oyun oynanmaz, annemle babam sollama tartışmasına girişirler, muhteşem Edremit Körfezi manzarası seyredilir, ve tabiki önümüzde ağır ağır ilerleyen kamyonun şöförünün yaratıcılığı bizi oyalar. Bizi yolumuzdan eden kamyonun arkasındaki yazı anlamlıydı:
"Vıdı vıdı etme, geçeceksen geç"
Aşağıda internette rastladığım başka bir versiyonu ekliyorum: Bu kamyon arkası yazılar bana onları derlemem konusunda esin verdi. Araştırma yaparken öğrendim ki bir lojistik şirketi bu konuda yarışma bile açmış.
Önce bu yarışmada dereceye girenlerden başlayalım:
1. Kamyon Çeker 10-20 ton, Gönlüm Çeker Paris Hilton
2. Hayatımı Yazsam, Duble Yol Olur
3. Araman İçin İlla Hata Mı Yapmam Gerekir
Mansiyonlar:
Küresel Isınmaya Karşı Su Tankerlerine Geçiş Üstünlüğü Verilsin
İyi Mazot Selülit Yapmaz
Gazla Uçabilirsin, Ama Frenle Konamazsın
Bas Gaza, Frene, Debriyaja, Götür Ver Parayı Vergiye, Stopaja
Ne Müslüm'den Ne De Orhan'dan, Sevdiğim Tek Parça "Yedek Parça"
komik olduğu için fıkra bölümüne açtım